Ah Adıyaman ahhh. 

Siyasete çok girmek istemiyorum ama..

Memleketin yörüngesi sadece siyaset ekseninde dönünce ister istemez karalıyoruz bir şeyler. Aslında yazmak istemiyorum ama, işte o amalar var ya. Haa işte o amalar.

On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif geldi ama Adıyaman’a maneviyatı bir türlü uğramadı sanki. Evlerde, iş yerlerinde eksik olmasa da şehrin merkezine gelemedi.

Ah o eski ramazanlar! klasik söylemi bu yıl gerçekten de Adıyaman’a çok yakıştı. Geçmiş ramazanlara göre fazlasıyla sönük geçiyor, fazlaca aldatmaca ile geçiyor (tasarruf tedbirleri kapsamında) tabi. Geceleri diyemiyoruz, teravih ile beraber şehir nerdeyse sessizliğe bürünüyor. Kimseler yok denecek kadar sessiz.

Esnaf erkenden kapatıyor. Velhasıl seçime sayılı aylar kala, bu vitrinsizlik ve vizyonsuzluk ancak bu kadar olur cinsinden.

Ramazan akşamlarının bu denli sönük geçmesi, geceleri şehir merkezindeki manevi atmosferi yansıtan ramazan program ve eğlencesinin olmamasından kaynaklanıyor.

Pandemi çıkışı herkesin sosyal ve kültürel etkinliğe aç olduğu şu zamanı, üç-beş programla geçiştirmek…

Tasarruf tedbirleri kapsamında iftar çadırlarınin kurulmaması akla hiç de yatkın bir gerekçe değil. Devlet erkanı ve siyasiler her akşam bir yerlerde iftar programlarında boy boy fotoğraf paylaşıyorlar, hatta iftarla yetinmeyip artık sahurda da memleketin fakir-fukarasi ile de bir araya geliyorlar. Gelsinler tabi, bu önemli bir davranış ve takdir ediyoruz.

Ramazan özel programı olarak Radyo Tek’de Muhtesem dörtlü olarak dinleyicilerin adlandırdığı programımızda Adıyaman’a dair ilginç ve bir o kadar da alakasız bilgilere sahip oluyoruz. Konuşulamayan her şeyin konuşulduğu programda, konukların birbirinden kopuk, alakasız bilgileri şehrin gidişatınin da aslında neden böylesi geriden geldiğini gösteriyor.

Her hafta bir kaç yayınla sizlerle olmaya devam edeceğiz. Belki de ramazandan sonra da bu yayın devam edecek. Ha, bazılari yayını beğenmese de işin aslı çok da umursamıyorum. Çünkü Adıyaman’a dair herşeyin açık açık konuşulduğu bu program haliyle bazılarını hatta pek çoklarını rahatsız ediyor.

Adıyaman hergün biraz daha dibe vuruyor.

Yeni yatırımlar, amaçsızca yapılan yatırımlar, göz boyama seansları, aldatmacalar, yerel iktidarın kendi içinde çelişmesi, muhalefetin olmaması vs. vs.

Gençlerin umutsuzluğu, esnafın tedirginliği, vatandaşın kararsızlığı önümüzdeki seçimlere nasıl yansır bilemem ama Süleyman Başkanı’n problemlerin farkında olduğunu ve tedbirler alacak olması umudumu yitirmiyorum. Süleyman Başkan demisken, bir teşekkür borcumuzu da ödemek zorundayiz. Adıyaman Belediyesi basın ve halkla ilişkiler müdürlüğünun koordinatörlugunde yürüttüğü yeni dergi çalışması gerçekten çok değerli. Herkesin o dergiye sahip olup, arşivlemesi gerekir. İçerisinde siyaset ve belediye reklamı olmaması ve bunun Başkan Bey’in isteğiyle hayata geçiriliyor olması da ayrı bir memleket sevdalıligi sanıyorum.

Bir de Mayıs sonunda yapılacak olan Kitap Fuarı Adıyaman’ın gelmiş geçmiş en kaliteli kitap fuarı olacakmış gibi görünüyor. Katılımcı, yayıncı ve yazarlar bakımından en kapsamlı kitap fuarı olacağı bilgisi aldık ki, bu Adıyaman’a artı bir değer katacaktır. Teşekkürler Adıyaman Belediyesi, teşekkürler Süleyman Başkan.

Ne zaman adam oluruz…

Görevleri vitrin, vizyon ve liyakata göre verdigimiz zaman.